Çeşme – Alaçatı
Çeşme, denizi ve eğlence olanakları ile çok popüler bir yer olup ünlülerin de sıklıkla tercih ettikleri bir tatil yeridir.
Alaçatı, taş evleri, renkli butik otelleri, arnavut kaldırımlı, begonvillerle süslü dar ve renkli sokakları, tatlı esintisi, beyaz kumu ve berrak deniziyle Çeşme ilçesine bağlı bir beldedir. Rüzgârı bol olduğu için ilk sörfçüler tarafından keşfedilmiş olup son yıllarda tatil yapılacak yerler arasında sıklıkla gelinen turizm beldesine dönüşmüş.
Alaçatı’nın denizi genellikle dalgalı ve rüzgârlı olduğu için küçük çocuğunuz var ise sürekli korumak kovalamak zorunda kalabilirsiniz. Bizim 2,5 yaşında bir kızımız olduğu için tereddütümüz olsa da Alaçatı’yı görmek için Temmuz ayı sonlarında tatil planladık. Maalesef deniz sürekli dalgalıydı. Dalgalı olması nedeni ile kızımızı fazla denize sokamadık. Biraz deniz biraz havuz keyfi ile tatili tamamladık. Konaklama olarak Sheraton Çeşme oteli tercih ettik. Otelin plajı olduğu için ve küçük kızımız olması nedeni ile plajlara eşya taşıma ve araba ile git gel yapmamak adına Sheraton oteli tercih ettik. Otel plajı halk plajına göre çok temiz ve hiç taş yok. Çocuklu ailelerin rahat edebileceği bir otel diyebilirim. Yarım pansiyon (kahvaltı ve akşam yemeği) bir otel. Kahvaltısı iyi değildi. Akşam yemeği fena değildi. Ücrete dâhil yemek içme maalesef çok pahalı. Otelde ünlü görmeniz çok olası. Biz, Bülent SERTTAŞ ile asansörde karşılaştık. Kızım o sıralarda yeni bestesini mırıldanıyordu. Bülent abi söyle bir şarkı deyince utandı ve sessiz kaldı. Belki de yıldızının parlayacağı bir andı ama nerden bilsin ki J Çocuksuz bir çift iseniz butik otellerde kalıp masrafı beach beach gezerek yapabilirsiniz. Çeşme-Alaçatı bölgesinde ünlü çok beach bulunmaktadır.
Alaçatı çarşısı yürüyerek rahatlıkla gezilebilecek, çok sayıda renkli kafe ve restoranların bulunduğu bir yer. Fiyatlar genel olarak pahalı. Ünlü görmeniz (Biz, Uğur DÜNDAR’ı gördük) yine olası. Gündüzleri sokaklar daha sakin oluyor. Akşama doğu kalabalık artıyor ve sokaklarda yürümeniz zorlaşıyor. Gece eğlenmek için birçok yer buluyor.
Çeşme-Alaçatı’da yapılan festivaller: Nisan ayında Ot Festivali yapılıyor. Yoğun ilgi gören bir festival. Turlar dahi düzenleniyor. Mayıs ayında Uçurtma Festivali oluyor. Uluslararası düzenlenen bu festivalde rengârenk uçurtmalar gökyüzünü kaplıyor. Temmuz ayında Sörf Şenliği oluyor. Sörf meraklılarının kaçırmadığını düşünüyorum.
ÇEŞME MEKÂNLARI
Çeşme Kalesi: 2. Bayezid’in tahtta olduğu 1508 yılında inşa edilmiş. Ziyaretçilerini ana kapısının önündeki Kaptan-ı Derya Hasan Paşa heykeliyle karşılıyor. Kale içerisinde bir de müze bulunmaktadır. Kale üzerine çıkıp Çeşme’ye kuşbaşı bakabilir ve fotoğraf çekebilirsiniz.
Erythrai Antik Kenti: Çeşme’nin 20 km kuzey doğusunda yer alan Ildırı köyünün antik dönemdeki adı Erythrai’dir. Erythrai sözcüğünün Yunanca’da “Kırmızı” anlamına gelen Erythros‘tan türediği kent toprağının kırmızı renginden dolayı Erythrai’nin “Kızıl Kent” anlamında kullanıldığı sanılmaktadır. Bir başka varsayıma göre ise kent adını ilk kurucusu Giritli Rhadamanthes’in oğlu Erythro’tan almıştır.
Çeşme Marina: Alışveriş yapabileceğiniz mağazalar ve çeşitli kafe ve restoranların bulunduğu güzel bir marina. Akşam ziyaretimiz sırasında canlı müzik yapan bir mekânda vardı. Bizim şansımıza Dilan ÇITAK sahne alıyordu J
Eşek adası ve Sakız adası da gezebileceğiniz diğer yerler arasında.
ALAÇATI MEKÂNLARI
Kemalpaşa Caddesine giriş yaptıktan sonra yol üzerine ya da sağ ve sol ara sokaklara aracınızı park edebilirsiniz. Gündüz park konusunda sıkıntı yaşamazsınız fakat akşam park sorunu olmaktadır. Çarşıya giriş yapmadan önce karşınıza BİM çıkıyor. Uğrayıp temel ihtiyaçları karşılayabilirsiniz. Kemalpaşa Caddesini dümdüz takip ettiğiniz zaman en popüler yerleri görmüş oluyorsunuz. Zamanınıza göre ara sokakları da gezebilirsiniz. Biz yaklaşık 2-2,5 saatte gezimizi tamamladık. Bu süre içerisinde bir yerde yemek yedik ve farklı bir yerde de limonata içtik.
Hacımemiş Mahallesi, Kemalpaşa Caddesine benzer fakat daha sakin. Kalabalıktan kaçmak isterseniz tam istediğiniz yer. Antika satan dükkânlar ziyaret edilebilir.
Yel değirmenleri, Alaçatı’nın bir sembolü. Fotoğraf çekimi yapabilirsiniz. Gündüz saatleri dışında gün batımında da uğramanızı tavsiye ederim.
Alaçatı Pazarı, Cumartesi günleri kuruluyor. Bizim tatil planladığımız tarihler arasında maalesef yoktu. Sebze meyvenin dışında, kaliteli giyim ürünleri ve el yapımı reçellerin, baharatların bulunabileceği çok renkli bir yermiş.
Çatladı Kapı, ağırlıklı olarak takı çeşitlerinin bulunduğu bir yer. Erkek olarak benim çok ilgimi çekmedi 🙂
YEME-İÇME
Kumru, lezzetli ve hesaplı İzmir’e özgü bir lezzet. Yemediyseniz mutlaka denemelisiniz.
İmren ve Rumeli Pastanelerinde, sakızlı muhallebi, kurabiye ve diğer lezzetleri tadabilirsiniz.
Dondurma çeşitleri çok fazla. Nerden aldıysak hepsini beğendik. Her gün farklı yerleri ve farklı çeşitleri tercih ederek dondurma yemelisiniz.
Limonatayı bol çeşitli yapmışlar. Uzun bir yürüyüşten sonra serinlemem gerekiyordu. Bu nedenle farklı lezzet riskine girmeden klasik ev yapımı limonatayı tercih ettim. Güzel miydi? Eh işte 🙂 Ben daha iyisini yapıp tarifini sizlere vereceğim 😉
Damla sakızlı Türk kahvesi içebileceğiniz yerler var. Okuduğum yorumlarda Dutlu Kahve çok geçiyordu. Sıcak havada dondurma ve limonatadan sonra kahveyi tercih etmedik.
PLAJLAR
Ilıca plajı ve Ayayorgi koyu listesiniz başında olsun.
- ILICA PLAJI: Bembeyaz taşsız kumu, termal suyu, masmavi denizi var. Favoriler arasında yer almaktadır. Genellikle dalgalı bir denizi var.
- AYAYORGİ KOYU: Bölgenin en gözde plajlarından biridir. Ilıcaya göre daha az rüzgârlı ve havuz gibi bir denizi var. Yan yana dizilmiş birçok beach club vardır burada ve gece de kulübe dönüşür. Gündüz dinlenmek, doğa ile iç içe olmak, gece de sabahın ilk ışıklarına dek dans etmek istiyorsanız Ayayorgi Koyu tam size göre bir yer. Ünlü beachler: Sole Mare, Paparazzi, Kafe Pi, Marrakech, Babylon, Tren, Shina.
- Paşalimanı Plajı
- Boyalık Plajı: Termal suyu ve kumu ile Ilıca plajına benzemektedir.
- Kocakarı Plajı: Dalgasız denizi ve sakin bir ortamı olan plajdır.
- Dalyan Plajı
- Tekke Plajı: Oldukça kalabalık olan sahil dalgasız ve sığ denizi yanı sıra güzel Sakız Adası manzarası vardır.
- Pırlanta Plajı: Özellikle sörf sporu yapanlar için harika bir yerdir. Doğal güzelliği de cabası. SİT alanı olduğu için civarına tek çivi bile çakılmasına izin vermiyorlar. Adını tıpkı bir pırlanta gibi parlayan kumundan almıştır.
- Altınkum Plajı: Adını altın rengi kumundan almıştır. Soğuk su severlerin tercih edebileceği bir plajdır.
- Güvercinlik Kleopatra Plajı
- Delikli Koy: Deliklikoy, adını sahilde yer alan delikli kayadan alıyor. Deliklikoy’da herhangi bir işletme ya da market yok. Daha çok kampçıların ve günübirlik tatilcilerin tercih ettiği koyun sahili çakıl taşlı. Soğuk ve tertemiz bir denize sahip olan Deliklikoy’da ağaç ya da gölgelik bir alan yok.
- Alaçatı Halk Plajı
- Piyade Koyu
- Çark Plajı: Rüzgâr sörfü denince akla gelen ilk plajdır. Soğuk denizi, taşsız kumu, sürekli esen rüzgârı ile hem spor hem de yüzme fırsatı veriyor.
İyi Gezmeler ve Tatiller..
Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir